Nazolabial bölgeye dolgu işlemi sırasında kullanılan lokal anestezi, hastaların konforunu sağlamak için önemlidir. Anestezi sayesinde, işlem sırasında ağrı minimal düzeye indirilir.

Çoğu hasta, işlem sırasında hafif bir baskı veya batma hissi yaşayabilir, ancak bu genellikle kısa süreli ve yönetilebilir düzeydedir.

İşlem sonrasında, enjeksiyon bölgesinde hafif bir hassasiyet veya rahatsızlık hissedilebilir, ancak bu yan etkiler çoğu zaman birkaç gün içinde azalarak kaybolur.

Nazolabial dolgu işleminin bir avantajı, minimal iyileşme süresidir. İşlem genellikle hızlıdır ve hastalar çoğu zaman işlemden hemen sonra günlük aktivitelerine dönebilirler.

Hastalara, iyileşmeyi hızlandırmak ve en iyi sonuçları elde etmek için, ağır egzersizlerden kaçınma ve yüzlerine aşırı baskı uygulamama gibi basit yönergeler verilir.

İşlem sonrası dönemde özel bir bakım gerektirmeyen bu tedavi, yoğun yaşam tarzına sahip bireyler için idealdir.

Nazolabial dolgu işlemi ile elde edilen sonuçların süresi, kullanılan dolgu maddesinin tipine ve hastanın cilt yapısına bağlı olarak değişiklik gösterir.

Genellikle, hyaluronik asit bazlı dolguların etkileri 6 aydan 18 aya kadar sürebilir.

Zamanla, dolgu maddesi vücut tarafından doğal olarak emilir ve çizgilerin yeniden belirginleşmesi mümkündür. Bu nedenle, estetik görünümün korunması için periyodik dokunma seansları önerilir.

Uzun süreli sonuçlar için, doktorunuzun önerilerine uyum sağlamak ve gerektiğinde tekrar tedavi planlamak önemlidir.

Nazolabial dolgu işlemi, doğru uygulandığında yüz ifadenizi doğal bir şekilde geliştirir, ancak olumsuz yönde bir değişikliğe neden olmaz.

İşlemin ana amacı, yüzdeki nazolabial çizgileri doldurarak daha genç ve dinlenmiş bir görünüm sağlamaktır.

Uzman bir estetik doktor tarafından yapıldığında, dolgu maddeleri yüzünüzün doğal konturlarına uyum sağlar ve ifadenizi bozmadan yüzünüze tazelik ve canlılık katar.

Her estetik işlemde olduğu gibi, nazolabial dolgu işlemlerinin de potansiyel yan etkileri bulunmaktadır. Ancak, bu yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir.

En yaygın görülen yan etkiler arasında işlem bölgesinde hafif şişlik, kızarıklık, morluk ve nadiren kaşıntı bulunur. Bu yan etkilerin çoğu, işlemden sonraki birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

Nazolabial dolgu işlemine hazırlık, işlemin başarısı ve sonuçların kalitesi açısından önemlidir.

İşlem öncesi, alkol tüketiminden kaçınmak, aspirin ve anti-inflamatuar ilaçlar gibi kanı inceltebilecek ilaçlardan uzak durmak önerilir, çünkü bu tür maddeler morluk ve şişliği artırabilir.

Ayrıca, işlem gününde makyaj yapmamak ve yüzünüzü temiz tutmak iyi bir fikirdir. Doktorunuz, işleme özel herhangi bir ek önlem gerekip gerekmediğini ve işlem öncesi sağlık durumunuzla ilgili bilmeniz gereken herhangi bir özel talimatı sizinle paylaşacaktır.

Bu talimatlar, işlem sürecinin sorunsuz ve etkili bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olur.

Tüm dolgu işlemlerinde olduğu gibi, bu dermatolojik kozmetik işlemden yararlanmak için 18 yaşından büyük olmanız gerekmekte.

Ayrıca burun yanınızdan ağız çizgisine uzanan çizgide br derinlik olması gerekir. Bu da yaşlanma etkilerinin görülmeye başladığı 25 yaş sonrasına denk gelir.

25 yaşında yüz, yer çekiminin de etkisiyle ufak ufak kırışmaya başlar. Nazolabial bölgeye dolgu işlemi ise genellikle 25-50 yaşında yapılması tercih edilen kısa bir işlemdir.

Tüm dolgu işlemlerinde olduğu gibi, nazolabial alana uygulanan dolgu işlemi, yaklaşık 10-15 dakikada tamamlanmaktadır. Ağrısız ve acısız bir şekilde sosyal hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

Uygulama sonrası dolgunun etkisi hemen fark edilebilirdir. Hyaluronik asitten oluşan bu dolgular, su tutma kapasitesine sahip olduklarından işlemden 15- 20 gün sonra yerine daha iyi oturacaktır.

Uygulama sonrasında enjeksiyon bölgelerinde çok hafif derece kızarıklık ve morlukların görülmesi normaldir. Fakat bu durum birkaç gün içerisinde kendiliğinden geçecektir.

Bölgeyi kapatıcı veya fondöten ile kapatmaya çalışmayın. Soğuk buz kompresi bölgenin şişliğinin inmesine yardımcı olacaktır.

Nazolabial alana dolgu, burun kenarlarından ağız köşelerine doğru uzanan çizgilerin (nazolabial kıvrımlar) belirgin hale geldiği 25 yaş ve sonrası durumlarda tercih edilir.

Bu çizgiler genellikle yaşlanma, cilt elastikiyetinin azalması veya yüz hacminde yaşanan kayıplardan kaynaklanır. İşlem daha genç ve dinlenmiş bir yüz görünümü ve doğal bir yüz dengesine kavuşmak isteyen kişiler için idealdir.

Aynı zamanda bu dolgu, nazolabial bölgedeki derin kırışıklıkları azaltmak veya bölgedeki çökük görüntüyü düzeltmek için tercih edilir.

Evet, nazolabial alana dolgu işleminden sonra bazı hafif ve geçici yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler enjeksiyon bölgesinde kızarıklık ve şişlik, hafif morluk oluşumu ve geçici hassasiyet veya ağrıdır.

Bu yan etkiler için endişelenmenize gerek yoktur çünkü genellikle birkaç gün içinde kaybolur. İşlem, deneyimli bir hekim tarafından yapıldığında bu riskler en aza indirilir.

Evet, nazolabial bölge dolgu işlemi sırasında genellikle lokal anestezik krem uygulanır. Bu, işlem sırasında hastanın minimum düzeyde rahatsızlık hissetmesini sağlar.

Dolgu malzemelerinin bazılarında da işlem sırasında ağrıyı azaltmaya yardımcı olan lidokain gibi anestezik maddeler bulunabilir.

Evet, bölgeye doğru teknikle ve uygun miktarda dolgu malzemesi enjekte edildiğinde gülümseme tamamen doğal görünür. İşlemin amacı yüzün doğal ifadelerini koruyarak daha genç ve dinlenmiş bir görünüm sağlamaktır.

Fazla dolgu uygulanması durumunda doğal olmayan bir görünüm oluşabilir. Bu nedenle işlem deneyimli uzmanlar veya dermatologlar tarafından yapılmalıdır.

Evet, nazolabial bölgeye dolgu genellikle diğer estetik dolgu uygulamaları ile kombine edilebilir. Örneğin, elmacık kemiği, çene hattı veya dudak dolguları ile birlikte yapılabilir.

Kombine işlemler, yüzün genel dengesi ve estetik görünümü iyileştirmek için sıkça tercih edilir.

Dolgu işlemi sonrasında ilk 24-48 saat boyunca yüz masajından ve bölgeye herhangi bir baskı ya da darbe gelmesinden kaçınılmalıdır.

Bu süre zarfında dolguların yerinden oynamaması ve işlem bölgesinin iyileşmesi için yüz bölgesine fazla baskı yapılmaması gerekir.

Zaman içerisinde enjeksiyon edilen dolgu bölgeye tamamen oturacak ve kalıcı etkileri görülmeye başlanacaktır.

Diğer tüm dolgu maddelerinde olduğu gibi bu tür işlemler kalıcı değildir.

Nazolabial bölgeye dolgu prosedürünün etkisi genellikle kullanılan dolgu malzemesine ve kişinin metabolizma hızına bağlı olarak 6 ay ile 12 ayarasında değişmektedir.

Daha kalıcı çözümler için periyodik tazeleme seansları yaptırabilir, işlemin etkisini uzatabilirsiniz.

Nazolabial alana dolgu ve botoks farklı amaçlarla kullanılır:

• Nazolabial dolgu, uygulandığı bölgeye hacim ekleyerek kırışıklıkları doldurur ve yüz konturlarını iyileştirir.
• Botoks, kasların hareketini geçici olarak azaltarak kırışıklıkları önler ve pürüzsüz bir cilt sağlar.

Bu iki işlem birbiriyle kombine edilirse daha kapsamlı sonuçlar elde edilebilir.

Dolgu işlemi sonrasında ilk 24-48 saat boyunca yüzüstü yatmaktan kaçınmalısınız. Dolgunun bölgeye oturması ve dolguların yerleşimini korumak için işlem bölgesinde baskı oluşmasını engellemeniz gerekir.

Yüzüstü bir şekilde uyuyarak bölgeye baskı yapmış olursunuz. Bu da dolgunun kayması gibi istenmeyen sonuçlarla karşılaşmanıza neden olabilir.

Evet, nazolabial bölgeye dolgu işlemini sigara içenler de yaptırabilir. Ancak, sigara içmek cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir ve dolgunun etkisinin daha kısa sürmesine neden olabilir.

Sigara içerken yapılan ağız hareketi işlemin etkisini kısaltır. Zaten genellikle nazolabial çizgiler, bu mimiğin oldukça sık kullanıldığı sigara içen kişilerde görülmeye müsaittir.

Sigara içenlerin işlem sonrası iyileşme sürecine dikkat etmesi ve sigarayı azaltması önerilir.

Evet, nazolabial alana dolgu malzemeleri sağlık bakanlığı tarafından onay almış kurumlar tarafından uygulandığında genellikle güvenlidir.

FDA onaylı hyaluronik asit bazlı dolgular, vücut tarafından doğal olarak emilebilir ve genellikle alerjik reaksiyonlara neden olmaz. Ancak, kullanılan dolgu malzemelerinin kalitesinden emin olmak için güvenilir bir klinik tercih etmeniz önemlidir.

İşlem sonrası ilk 24 saat boyunca yüzünüzde terlemeye sebep olabilecek yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.

Spor, işlem bölgesindeki şişlik ve morluğu artırabileceği için iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca sauna ve hamam gibi buharlı ve sıcak alanlarda bulunmak, dolgu maddesi için zararlıdır.

Aşırı sıcak sudan, fazla hareketten uzak durmanız gerekir.

Dolgu sonrasında enjeksiyon bölgelerinde herhangi bir enfeksiyon oluşmaması için bölgede en az 2-3 gün boyunca herhangi bir makyaj malzemesi kullanmamalısınız.

Bu sürenin ardından çok hafif olması şartı ile makyaj yapabilirsiniz. Ancak, enjeksiyon bölgelerine doğrudan baskı yapmaktan ve kapatıcı oranı yüksek ve ağır ürünler kullanmaktan kaçınmalısınız.

Makyaj yapmadan önce cildinizin ve makyaj ürünlerinizin temiz ve steril olduğundan emin olmalısınız.