Obezite: Nedenleri, Belirtileri, Sonuçları ve Tedavi Yöntemleri

Obezite, yalnızca estetik bir sorun değil, yaşam kalitesini ve genel sağlığı doğrudan etkileyen önemli bir kronik hastalıktır. Vücut ağırlığına bağlı olarak gelişen bu durum, kalp hastalıklarından uyku apnesine kadar birçok sağlık sorununa neden olabilir. Her kilolu kişi obez değildir. Fakat bu yatkınlık, kontrol altında tutulmadığında ölümcül sonuçlara neden olabilir.
Hızlı Randevu
Randevu oluşturun, size ulaşalım!

Obezite Nedir?

Obezite hastalığı;

  • vücutta aşırı yağ birikimi,
  • kontrolsüz ve sürekli kilo alımı,
  • doyma hissinin kaybolması,
  • kiloya bağlı sağlık sorunlarının gelişmesi,
  • fiziksel aktivitede kısıtlanma ile karakterize edilen kronik bir sağlık durumudur.

Bu durum, vücut ağırlığına bağlı olarak metabolik dengeyi bozabilir. Sadece fazla kilo almakla sınırlı değildir, uzun vadede vücudun temel sistemlerini doğrudan etkileyebilir.

Tıbbi olarak obez tanısı, vücut kitle indeksi (VKİ) üzerinden değerlendirilir. VKİ’nin 30 kg/m² ve üzerinde olması obez hastalığı olarak kabul edilir. Bu değer, kişinin boyu ve kilosu arasındaki ilişkiye dayanır ve değerlendirme klinik ölçütlere göre yapılır.

Bu sorun çoğu zaman, kademeli olarak gelişen ve fark edilmeden ilerler. Kilo alımlarının yavaş olması, durumu maskeleyebilir ancak günden güne vücutta yağ artar. Bu aşırı yağ artışı sağlık risklerinin patlak vermesine neden olur.

Morbid obezite, obezitenin daha ileri seviyedeki ve daha ciddi bir formudur. Vücut kitle endeksinin 40 ve üzeri olduğu durumlarda tanımlanır. Bu aşamada obezite, sağlığı tehlikeye atan ciddi bir risk faktörüdür ve mutlaka tıbbi müdahale gerektirir.

Obezite ve Kilo Fazlalığı Arasındaki Fark

Fazla kilolu olmak ile obez olmak aynı şey değildir. Fazla kilo, genellikle vücut ağırlığının ideal aralığın biraz üzerinde olması anlamına gelir. Obezlik ise bu oranın çok daha yukarıda olması ve sağlık üzerinde belirgin olumsuz etkiler yaratmasıdır.

Fazla kilolu bireylerde vücut kitle endeksi genellikle 25-29,9 aralığındadır, obezlik bu değerin üzerindedir. Aradaki fark yalnızca sayısal değildir; metabolik ve hormonal etkenler de belirleyicidir.

Obezite, tek başına kilo fazlalığından daha karmaşık bir durumdur. Örneğin:

  • insülin direnci,
  • hormonal düzensizlikler
  • inflamasyon bu sürece eşlik edebilir. Bu nedenle klinik olarak ayrı değerlendirilir.

Her fazla kilolu birey obez değildir. Ancak fazla kilo, obezite gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Erken dönemde kontrol altına alınması, ilerde yaşanabilecek sorunlarının önüne geçmede büyük önem taşır.

Obezite Nasıl Oluşur?

Obezite, alınan enerji ile harcanan enerji arasındaki dengenin bozulması sonucunda düzensiz kilo alımları ile oluşur. Uzun süreli fazla kalori alımı, vücutta yağ depolanmasına neden olur. Yağlar, vücudun belirli bölgelerine yerleşebilir ve bu da vücuttan atılmalarını zorlaştırabilir. Bu sürecin zamanla hızlanması, kişinin ihtiyacı olandan fazla yiyecek tüketmesi bir süre sonra doyma hissinin kaybolmasını sağlar.

Doygunluk hissinin kaybolması ile kişi ne kadar yerse yesin daha fazla besin tüketmek isteyebilir. Bu durum genellikle duygusal yeme bozukluğu ile beraber ortaya çıkar. Duygusal yeme bozukluğu; stres ve kaygı yönetiminde kişinin olaydan uzaklaşması için fizyolojik ihtiyacının dışında yemek yemesidir.

Yemek yemenin bir kaçış ve sorunlardan uzaklaşma çözümü olarak görülmesi, kişide daha büyük sorunları başlatır. Bu nedenle duygusal yeme davranışı fark edildiği anda kontrol altına alınmalıdır. Bu eğilim, psikolojik destekle aşılabilir.

Obezliğe sebep olan bir diğer neden de çağımızın getirisi fast food kültürü ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarıdır. Obezitenin temel nedenleri arasında yüksek şeker ve yağ içeren bu besinlerin sürekli olarak tüketilmesi bulunur. Ayrıca sürekli katı ve sindirimi zor gıdalarda beslenmek, (düşük lifli beslenme) de etkili olabilir.

Hareketsiz yaşam tarzı, kilo vermeyi zorlaştıran nedenlerinden biridir. Günlük fiziksel aktivitenin azalması enerji dengesini bozar. Bu durum kilo alımlarını artırır.

Genetik yatkınlık ve hormonal faktörler de hızlı kilo alımında rol oynar. Bazı bireylerin metabolizması diğer kişilere göre daha yavaş çalışabilir. Bu durum obeziteye bağlı olarak kontrolsüz kilo alımı riskleri artırır.

Obezite Belirtileri Nelerdir?

Obezlik belirtileri bilinenin aksine genellikle yavaş yavaş gelişir. Obez kişiler genellikle çocuklarından beri hep diğer kişilere göre daha kilolu olduğunu belirtir. Obezlikte en belirgin bulgu vücut ağırlığındaki sürekli ve kontrolsüz artıştır. Ancak bu artış çoğu zaman normalleşmiş gibi algılanabilir.

Kişinin ben hiçbir zaman zayıf biri değildim diyerek sağlıksız yeme alışkanlıklarına devam etmesi çoğu durumun başlangıcıdır. Günlük aktivitelerde çabuk yorulma sık görülen bir diğer belirtidir. Merdiven çıkarken nefes darlığı yaşanması, hızlı yorulma ve aşırı terleme görülebilir. Bu gibi durumlar kişinin yaşam kalitesine doğrudan etkileyerek psikolojik sorunlara ve öz güvensizliğe sebep olabilir.

Uyku düzeninde bozulma görülmesi de obezliğin bir diğer yaygın sebep/etkilerindendir. Özellikle uyku apnesi, obezite ile güçlü şekilde ilişkilidir. Geceleri horlama, uykuya dalmada zorluk ve gündüz uyku hali görülebilir.

Eklem ağrıları, terleme artışı ve hareket kısıtlılığı diğer yaygın belirtilerdir. Bu belirtiler obezite ilerledikçe daha belirgin hale gelerek kişinin yaşam standartlarını düşürür. Bu gibi sorunlardan şikayetçi kişiler dışarı çıkmaktan da çekinirler. Bu yüzden obezlik belirtileri her geçen gün daha da artar.

Obezitenin Nedenleri

Obezitenin nedenleri çok faktörlüdür ve genellikle tek bir nedeni bulunmaz. Bu duruma sebep olan en yaygın nedenler arasında:

  • sağlıksız beslenme,
  • hareketsizlik,
  • sürekli kilo alımı,
  • iştah artışı bulunur.

Ayrıca hormonal bozukluklar ve bazı ilaç tedavileri de kilo artışına yol açabilir. Özellikle kortikosteroidler ve bazı antidepresanlar kilo alımında oldukça etkilidir. Bu durum mutlaka hekim tarafından değerlendirilmeli ve kontrol altında tutulmalıdır. Aksi takdirde kişi kendinden ve sağlığından vazgeçerek daha fazla yemek yeme ihtiyacı geliştirebilir.

Psikolojik faktörler obeziteye bağlı olarak ortaya çıkabilir. Özellikle stres, üzüntü ve hiçbir zaman kilo veremeyeceğim korkusu kişide duygusal yeme davranışını tetikleyebilir. Bu da kilo alımlarını artırır, kişi kilo alacağını bile bile kontrolsüzce yemek yemeye devam eder.

Genetik yatkınlık obezlikte önemli bir etkendir. Aile öyküsü olan bireylerde obezite riski daha yüksektir. Çocukluğundan beri kilolu olan, ailesindeki herkesin kilo problemi yaşadığı ve sağlıksız beslendiği bir öyküde kişi obezite geliştirebilir. Ancak yaşam tarzı değişikliği bu riski azaltabilir.

Obezite Nasıl Anlaşılır?

Obezite tanısı yalnızca tartı ile konulmaz, diyetisyen kontrolünde klinik bir değerlendirme gereklidir. Obezitede en temel ölçüt vücut kitle indeksi (VKİ) hesaplamasıdır.

Bel çevresi ölçümü de önemli bir göstergedir. Karın bölgesindeki yağlanma metabolik riskleri artırır. Bu durum özellikle erkeklerde dikkatle izlenmelidir.

Gerekli durumlarda vücut yağ oranı ölçümleri yapılabilir. Biyoempedans veya görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Bu değerlendirmeler daha detaylı bilgi sağlar.
Obezite tanısı konduktan sonra altta yatan nedenler araştırılır.

Hormonal testler ve metabolik değerlendirmeler yapılabilir. Tüm tedavi bulguların detaylı olarak değerlendirilmesinin ardından planlanır.

Obezite Hangi Sağlık Sorunlarına Yol Açar?

Obezite, birçok kronik hastalık için ciddi risk faktörü oluşturur. Özellikle:

  • tip 2 diyabet,
  • karaciğer yağlanması,
  • uyku apnesi,
  • nefes darlığı,
  • eklem ve damar yolu sorunları
  • kalp damar hastalıkları,
  • kist ve miyom oluşumu,
  • adet düzensizlikleri,
  • hipertansiyon,
  • bazı kanser türleri,
  • kolesterol yüksekliği en sık görülen sorunlardandır.

Fazla kilo dolayısıyla kas-iskelet sistemi üzerinde de yük artar. Diz ve bel ağrıları gibi çeşitli eklem problemleri görülmesi yaygındır. Bu sebeple kişinin hareket kabiliyeti zamanla azalabilir. Hareketin azalması kişinin kilo vermesini daha da zorlaştırır, kilo alımı artar.

Obezite Nasıl Tedavi Edilir?

Obezite tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişikliğine dayalı bir yaklaşım vardır. Beslenme ve diyetetik birimi ile yapılan görüşmede diyetisyen kontrolünde sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ilk basamaktır.

Tedavi kişinin değerlerine göre, özel olarak planlanır. Beslenme düzeni kalori kısıtlamasından ibaret değildir. Dengeli ve sürdürülebilir bir plan oluşturulmasında amaç kilo vermekten ziyade sağlığı korumak ve yaşam tarzını değiştirmektir.

Bazı hastalarda kilo alımı yalnızca diyet ve fiziksel aktivite ile tedavi edilmez, ilaç tedavisi gerekebilir. Bu tedaviler hekim kontrolünde uygulanır ve her birey için uygun olmayabilir.

İleri vakalarda obezite cerrahisi bir seçenek olabilir. Özellikle morbid obezite durumlarında bu seçenek değerlendirilir. Unutulmamalıdır ki cerrahi, obezite tedavisinin bir parçasıdır; tek başına çözüm değildir.

Obeziteyi Önleme Yöntemleri

Obeziteyi önlemenin en etkili yolu erken dönemde önlem almaktır. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve fiziksel aktivite artışı büyük önem taşır. Bu alışkanlıklar çocukluk döneminde başlamalıdır ancak kişi değişime açık olmalı ve yardım almaktan çekinmemelidir.

Düzenli fiziksel aktivite yaşamın bir parçası olmalıdır. Günlük hareket miktarının artırılması kilo kontrolünü destekler. Unutmayın ki küçük değişiklikler vücut üzerinde büyük farklar yaratabilir.

Düzenli sağlık kontrolleri erken tanı sağlar. Vücut ağırlığına bağlı değişimler takip edilmeli, gerekirse profesyonel destek alınmalıdır. Stres yönetimi ve uyku düzeni de oldukça önemlidir; yetersiz uyku kilo alımını tetikleyebilir.

Obezite kontrol altına alınabilir bir hastalıktır ve tedavisi mümkündür. Tedaviye açık olmak, psikolojik olarak buna hazır olmak yaşam standartlarını yükseltmede katkı sağlar.

Bizimle İletişime Geçin

Saniyeler içinde formu doldurun. Size yardımcı olalım.rn

Hızlı Randevu
Randevu Oluşturun, Size En Kısa Sürede Ulaşalım