Kısa, yüksek enerji darbeleri yayan bir lazer teknolojisidir. Bu darbeler, ciltteki renk sorunlarını, dövmeleri ve lekeleri hedef alır. Parçalar ve bu parçacıkların vücut tarafından doğal olarak atılmasını sağlar.

Q-Switch, dövme silme, yaşlılık lekeleri ve güneş lekeleri gibi pigment sorunlarında etkilidir. Melazma ve frengi gibi sorunlar için de kullanılır. Ayrıca, tüy sarartma işlemleri için de kullanılmaktadır.

Q-Switch tedavisi genellikle hafif rahatsızlıkla ilişkilidir, ancak çoğu insan tarafından iyi tolere edilir. Tedavi esnasında hafif bir yanma hissi veya cımbızla çimdiklenme hissi yaşanabilir. İşlem öncesi uygulanan topikal anestezik kremler bu rahatsızlığı minimuma indirebilir.

En yaygın yan etkiler arasında tedavi edilen alanda geçici kızarıklık, şişlik ve nadiren morarmalar bulunur. Bu yan etkiler birkaç saat ile birkaç gün arasında kendiliğinden geçer. Ciltte kabuklanma veya soyulma görülebilir, ancak bu da iyileşme sürecinin doğal bir parçasıdır.

İyileşme süreci genellikle çok hızlıdır. Hastalar çoğu zaman tedavi sonrası hemen günlük aktivitelerine dönebilirler. Tedavi edilen bölgenin tamamen iyileşmesi ve sonuçların görülmesi birkaç hafta sürebilir. Cildin korunması için güneşten kaçınmak ve yüksek faktörlü bir güneş koruyucu kullanmak önemlidir.

Evet, genellikle kalıcıdır. Ciltte yeniden pigmentasyon sorunu gözlemlenmemesi için özellikle güneşe maruz kalınmaması gerekir. Tüy sarartma işlemleri ise genellikle birkaç ay süreyle etkilidir ve düzenli seanslar gerektirebilir. Tedavinin kalıcılığını artırmak için cilt bakımına özen göstermek ve güneşten korunmak gerekir.

Leke tedavisinde kişinin biyolojisi ve lekenin oluşma nedenlerinden farklılıklardan dolayı birden fazla seansa ihtiyaç duyulabilir.

Lazerlerle hangi cilt sorununu ortadan kaldırmak istediğiniz, işlemin seans sayısını belirleyen ana faktördür.

Genellikle ilk uygulamalarda aylık seanslar planlanır. Özellikle lazerle dövme silme veya leke silme işlemlerinde lekenin derinliği, boya kalitesi gibi etmenler, işlemin kaç seans süreceğini belirler.

Evet, lazerlerin kullanılması FDA tarafından onaylanmıştır.Lazer uygulamaları, kısa süren tedaviler olup, acı hissiyatı oldukça azdır.

Lazerler, genellikle her yaş grubu için uygundur. Kişinin cilt sorununa bağlı olarak bu işlemin sizin için uygun olup olmadığını detaylı değerlendirme sonrasında öğrenebilirsiniz.

Lazerler, pigmente özel dalga boyu ürettiği için melanine odaklandığında bu tabakanın parçalanmasına sebep olur. Parçalanan melanin, vücudun bağışıklık hücreleri tarafından zamanla atılır.

Bu işlem genellikle her mevsimde uygulanabilir. Yalnızca yüzeysel lekelerde etkili olan 532 nanometre KTP dalga boyunun yazın kullanılması uygun değildir. Bu durum haricinde Nd:YAG lazer uygulamaları her mevsimde rahatlıkla uygulanabilir.

Q-Switch lazerle dövme silmek mümkündür. Hatta dövme silme tedavisi bu lazerle gerçekleştirdiğinde kalıcı iyileşme sonuçları sunabilir. Dövmenin tamamen silinip silinmeyeceği mürekkebin deriye nüfuz etme şekline bağlıdır. Örneğin çok önceden yapılmış yüzeysel dövmeler kolayca silinir. Ama derinin alt katmanına ulaşmış kalıcı dövmelerin silinmesi birkaç seans gerektirebilir.

Lazer uygulamasından sonra cildiniz hassas olacaktır. Bu sebeple güneş ışınlarının cildinize doğrudan temas etmesini önlemeniz büyük önem taşır. Güneşe veya dışarıya çıkarken yüksek korumalı bir güneş kremi kullandığınızdan emin olmalısınız. İşlem yapılan bölgenin direkt olarak güneş ışığına maruz kalmasından kaçınmalısınız.

İşlem sonrası ciltte hassasiyet olmaması için kimyasal içerikli peelingler, yüz temizleme jelleri, maskeler ve toniklerden uzak durmalısınız. Nemlendirme oranı yüksek ve temiz içerikli ürünler kullanmalısınız.

İşlem sonrasında bölgenin sert bir şekilde kaşımaktan, ellemekten ya da tahrişe sebep olacak şeylerden korunması gerekir. kaçınılmalıdır.

Evet, lazerlerin etkinliği ve kullanım alanları cilt tipinize göre değişiklik göstermektedir. Lazer enerjisi ayarları ve tedavi süreçleri, özellikle açık ve koyu ten tonlarında değişiklik gösterebilir.

Koyu cilt tonlarına sahip kişilerin ciltlerinde daha fazla pigmentasyon bulunur, bu da onların daha düşük enerji seviyeleri kullanmasına ve yan etki riskinin artmasına neden olabilir.

Q-anahtarlı lazerler güneş lekelerinin tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Lazer, ciltteki melanin pigmentine odaklanarak güneş lekelerinin renginin açılmasını ve zamanla solmasını sağlar.

Ancak lekenin derinliği ve lekenin oluşma süresi tedavi sonuçlarını etkileyebilir. Tek seans yeterli olmayabilir. Çoğu durumda birden fazla seansa ihtiyaç duyulacaktır. Tedavi sonrası yeni lekelerin oluşmasını önlemek için güneşten korunmak çok önemlidir.

Doğum lekelerini tedavi etmek için Q-anahtarlı lazerler de kullanılabilir. Özellikle melanin kaynaklı lekelerde etkili sonuçlar alınabilir. Ancak benlerin türü, boyutu ve derinliği tedavi planınızı belirleyecektir.

Bazı benler ve lekeler tamamen yok olurken bazılarının ise yalnızca renginde bir açılma gözlemlenebilir.

Kullanımdan sonra ciltte hafif bir kızarıklık normaldir ve genellikle birkaç saatten birkaç güne kadar sürer. Eğer hassas bir cilde sahipseniz bu süre biraz daha uzun olabilir. Kızarıklığı azaltmak için doktorunuzun önerdiği kremler veya soğuk kompres uygulamaları cildi rahatlatacaktır.

Q-switched lazer ve lazer epilasyon farklı amaçlara sahip lazer tedavileridir. Q-switched lazerler pigmentasyon tedavisi, cilt gençleştirme ve yaşlılık lekelerinin giderilmesi için kullanılırken, lazer epilasyon kalıcı olarak kıl ve tüylerden kurtulma amacı taşır.

Öncelikle bu iki işlemde kullanılan lazer dalga boyları, enerji seviyeleri ve uygulama protokolleri tamamen farklıdır. Bu nedenle iki tedavi arasında karıştırılmaması gereken önemli farklılıklar vardır.

Q-anahtarlı lazer tedavisi genellikle hamilelik sırasında önerilmez. Hamilelik sırasında cilt daha hassas hale gelir ve hormonal değişiklikler cildinizin lazer tedavilerine nasıl tepki vereceğini etkileyebilir. Ayrıca anne ve çocuğun sağlığını tehlikeye atmamak adına kozmetik lazer uygulamasının doğum sonrasına ertelenmesi gerekmektedir.

Evet, Q-anahtarlı lazerin cilt üzerinde yenileyici bir etkisi vardır. Lazerler ciltte kolajen üretimini uyararak cildin daha sıkı, pürüzsüz ve daha parlak görünmesini sağlar.

Cilt tonunuzu eşitlerken aynı zamanda ince çizgilerin ve gözeneklerin görünümünü de azaltabilir. Ancak cilt yenileme etkileri genellikle düzenli seanslardan sonra ortaya çıkar.

Q-anahtarlı lazer tedavilerinin yan etkileri genellikle hafif ve kısa sürelidir. İşlem sonrasında kızarıklık, hafif şişlik ve cilt hassasiyeti görülebilir. Nadir durumlarda cilt pigmentasyonunda geçici değişiklikler (hiperpigmentasyon veya hipopigmentasyon) görülebilir. Yan etkiler genellikle tedavi sonrası talimatlara uyulmasıyla en aza indirilebilir.

Q-switched lazer tedavisi doğru kullanıldığında cildinizde kararma yapmaz. Ancak bakım talimatlarına uymazsanız veya tedaviden sonra cildinizi korumasız olarak güneşe maruz bırakırsanız hiperpigmentasyon riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu nedenle işlem sonrası bakım oldukça önemlidir.

Evet, lazer sonrası cildin iyileşme sürecini desteklemek ve tahrişi azaltmak için rahatlatıcı ve nemlendirici kremlerin kullanılmasını genellikle önerilir. Doktorun önerdiği bazı ürünlerin düzenli kullanımı cildinizin iyileşme sürecini hızlandıracaktır.

Lazer tedavisinden sonra ilk 24 saat cilt yüzeyine makyaj yapılmaması önerilir. Bu süre zarfında cildiniz daha hassas olduğundan makyaj ürünleri tahrişe ve enfeksiyona neden olabilir.

Özellikle cilt yüzeyine fondöten ve kapatıcı uygulamak bu maddelerin cilt tarafından emilip enfeksiyon oluşturmasına sebep olur. İşlem sonrasında cildinizde oluşan kızarıklığı gizlemek için bu çeşit uygulamalara danışmamanız oldukça önemlidir. Cildiniz tamamen iyileştikten sonra dermatoloğunuzun önerdiği ürünleri kullanarak makyaj yapabilirsiniz.